deve

deve
camel. - bağırtan steep and stony road. -nin başı/nalı! colloq. Stuff and nonsense!/ Incredible! -ye “Boynun eğri,” demişler, “Nerem doğru ki?” demiş. colloq. You´re talking about one particular error, but actually there´s no part of the thing that´s free of error. -den büyük fil var. proverb There is always someone mightier than you. -yi düze çıkarmak to overcome difficulties, get on the smooth road. - gibi huge and awkward (person). - hamuru gibi indigestible. -yi havuduyla yutmak to take advantage of one´s office and make a killing on the side. -ye hendek atlatmak to urge someone to try something impossible for him. - kini a great and lasting hatred, deep-seated rancor. -de kulak a drop in the bucket. - nalbanda bakar gibi colloq. with a look of blank astonishment. - olmak (for money or food) to disappear. -nin pabucu! colloq. A likely tale! - yapmak /ı/ colloq. to get (something) by cheating. - yürekli cowardly.

Saja Türkçe - İngilizce Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • Deve — Deve, a. [See {Deaf}.] Deaf. [Obs.] Chaucer. [1913 Webster] …   The Collaborative International Dictionary of English

  • deve — s. m. 1.  [Comércio] Existência (em casa comercial). 2. Página ou coluna do livro Razão em que se lançam as importâncias em dívida ou os valores existentes. 3. Saldo devedor (de conta particular) …   Dicionário da Língua Portuguesa

  • Deve — Déve m mn DEFINICIJA hind. božanstva hinduističke mitologije …   Hrvatski jezični portal

  • devė — devė̃ sf. (4) Sml devynakė (korta): Išmesk dẽvę, ir tegul muša! Grž …   Dictionary of the Lithuanian Language

  • deve — II, 195; III, 225bkz: devey, teve, tevey, tewe, tewey, tewi, tiwi …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • deve — is., hay. b. Geviş getiren memelilerden, boynu uzun, sırtında bir veya iki hörgücü olan, yük taşımakta kullanılan hayvan (Camelus) Birleşik Sözler deveboynu deve dikeni deve dişi deve döşlü deveelması devegözü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • deve — variant of deave * * * deve obs. f. deave v. to deafen and of dive v …   Useful english dictionary

  • deve kuşuluk etmek — deve kuşu gibi başını kuma sokup gerçeklerden uzak duracağını sanmak Bu harekete sadece şımarık gözü ile bakmak deve kuşuluk etmek olur. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Deve Gowda — H. D. Deve Gowda (Haradanahalli Dodde Deve Gowda; Kannada: ಹೆಚ್.ಡಿ.ದೇವೇಗೌಡ; * 18. Mai 1933 in Haradanahalli, Karnataka) war vom 1. Juni 1996 bis zum 21. April 1997 Premierminister Indiens. Deve Gowda stammt aus dem Distrikt Hassan im Bundesstaat… …   Deutsch Wikipedia

  • deve kuşuluk — is., ğu Deve kuşu gibi olma veya davranma işi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller deve kuşuluk etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • deve dişi — sf. İri taneli (nar, mısır vb.) Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller deve dişi gibi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
… Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”